Gökçeada Sualtı Deniz Parkı Projesi, 2016’da Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilip Sivil Toplum Diyaloğu çatısı altında Türk Deniz Araştırmaları Vakfı tarafından yürütülmektedir. Proje kapsamında Avrupalı ortağı Fransız çevre derneği BiEAUdiversité danışmanlığından faydalanılmıştır.
Dünyada pek çok ülkede bulunan sualtı parklarında kıyısal bölgelerdeki deniz canlılarının ve ekosistemin korunması sağlanıyor. Bu alanlardaki kıyı binalarında verilen servisler sonrasında şnorkelli dalış ve çevre eğitimi gibi değişik aktivitelere ev sahipliği yapılıyor. Böylece hem toplum bilinçlendirilmiş oluyor hem de turizm gelirleri arttırılarak ülkelere prestij sağlanıyor.
Neden Gökçeada ?
Gökçeada en büyük adamız olup, Türkiye’nin en batısında, Ege Denizi’nde bulunmaktadır. Ada aşırı yapılaşma ve düzensiz yerleşime bağlı olarak gerek kara, gerekse kıyı ve deniz bozulmalarına uğramamıştır. Kıyılarının henüz yerleşime açılmadığı adada, balıkçılık önemli uğraşların başında gelmektedir. Gökçeada ile Saroz Körfezi arasında zengin balık yatakları bulunmaktadır. Bir deniz müzesi gibi biyolojik zenginliğe sahip bu alanımız henüz bozulmayan, kirlenmeyen yerlerin başında gelmektedir. Gökçeada İstanbul’a yakınlığı nedeniyle insanların kolayca erişebileceği bir yerdedir ve bu durum özellikle çevre eğitimi açısından önem taşımaktadır.